Little Rover
Opportunity veya kısa ve sevimli adı ile Oppy 2004 yılında kardeşi Spirit ile birlikte Mars’a gönderilmiş iki keşif aracından biri. Oppy ve Spirit Mars’ta pek çok jeolojik keşife imza attılar lakin benim için anlamları biraz daha fazla.
Şahsen fırlatılışını bildiğim ve hatırladığım ilk keşif araçları olarak maceralarını, o zamanlar okunabilir bir dergi olan Bilim ve Teknik dergisinden takip etmiştim. Fırlatılışları, Mars’a varış ve başarı ile inişlerini çok ilginç bir hikaye olarak takip ettim. Bu bakımdan tüm insanlığın birikiminin 1.5 metre yüksekliğindeki küçücük bir araç olarak başka bir gezegende çalışıyor olması çok renkli bir fikirdi. Pek çok bakımdan Oppy ve Spirit o gün için “en” sayılacak çok şeyi başarmış sayılmazdı. Yapılmış Venera-9 gibi en zorlu gezegen keşfi veya Voyager sondaları gibi en uzağa gitmiş insan yapımı aygıtlar değillerdi. Hali ile o gün için insanlığın uzay macerasındaki bir sonraki olağan adımı ifade ediyorlardı.
İki robot da herkesi şaşırtacak bir şey yaptı. Mars’ın beklenen koşullarında sadece 90 gün çalışabilecekleri düşünülmüş ve buna göre tasarlanmışlardı. Bu fikirle tasarlanmalarında Mars’ta sıklıkla gerçekleşen kum fırtınalarının katkısı vardı keza iki araç da güneş enerjisi ile çalıştığından kum ile örtülmüş panellerin yeterli enerjiyi sağlamayacağı düşünülüyordu. Her kum fırtınasını takip eden rüzgarlar panelleri temizlediğinden 90 günlük sürenin arından araçlar hala çalışır durumda kaldığından NASA görevi devam ettirmeye karar verdi. Kimse Oppy’nin 5498 gün korkunç Mars koşullarında dayanacağını tahmin dahi edemezdi.
Kardeşi Spirit’in kaderi Oppy’den daha talihsiz oldu. Yedi sene sonra 2011’de Mars’ta yaygın görülen yumuşak kuma saplanarak mahsur kaldı. Kaldığı açı güneş enerjisinden faydalanmasına yetesiz oldu ve tüm enerjisini kurtulmaya çalışarak bitirdi. Bu yaşanan Oppy’nin de benzer bir durumu yaşamaması için çok değerli bir ders oldu. Bu sayede bu küçük robot Mars yüzeyinde güvenli şekilde 45.16 km yol yaptı. Bu pek uzun görünmeyebilir ama saniyede 90 cm gidebilen bir araç için muazzam bir başarı.
Tüm yaşamı boyunca hafıza sorunları dahil çeşitli arızaların ve hasarların üstesinden gelen Oppy, 2018 Haziranında yeni vardığı Endeavour Kraterine girmeye hazırlanırken gelen küresel bir kum fırtınasına yenik düştü. Hiç görülmemiş seviyelerdeki kum fırtınası neredeyse panellere düşen ışığı tamamen kesti. Ne yazık ki Mars’ın korkunç soğuğunda elektronik aksamlarını sıcak tutması gereken Oppy muhtemelen bütün enerjisini bunun için kullandı ve fırtına geçip rüzgar panellerini tekrar temizlemiş olsa da tekrar çalışır hale gelemedi. Oppy karanlık bir Mars fırtınasında donarak öldü. Son gönderdiği fotoğraf ve veri tam olarak olacakları tanımlıyordu. “Şarjım az ve hava kararıyor."
Elbette kısa “bip” seslerinden oluşan bir telemetri sadece atmosferik opaklığı ve bataryanın şarj durumunu bildiriyordu. Lakin bunca başarıya erişmiş ve kimsenin beklemeyi dahi düşünemediği sürelerce düşmancıl bir gezegende çalışmış bir robotun kısık şekilde son seslerini duymak üzücü bir his yaratıyor. Bu durum özellikle tüm kariyerini Oppy ile geçirmiş mühendisler için kabul edilemez görüldü. NASA bağlantı sağlanamayan Oppy’nin fişini çekme kararını beklenenden erken alınca ekibin bu kararı dinlemek gibi bir niyeti yoktu. Neredeyse bir yıl boyunca 1000 ayrı komut ile Oppy’e ulaşmaya çalışıldıysa da bu ne yazık ki mümkün olmadı. Gözyaşları içinde sarılan ekibin Oppy’ye son gönderdiği mesaj bir şarkı idi.
I'll be seeing you
In all the old familiar places
That this heart of mine embraces
All day and through
In that small cafe
The park across the way
The children's carousel
The chestnut trees
The wishing well
I'll be seeing you
In every lovely summer's day
In everything that's night and day
I'll always think of you that way
I'll find you in the morning sun
And when the night is new
I'll be looking at the moon
But I'll be seeing you
I'll be seeing you
In every lovely summer's day
In everything that's night and day
I'll always think of you that way
I'll find you in the morning sun
And when the night is new
I'll be looking at the moon
But I'll be seeing you
2018 ve sonrasında çok önemli ikonik bilim araçlarının kayıp haberleri ile uyandık her güne. Önce Arecibo radyo teleskobunun dramatik çöküşünü izledik ardından da Hubble teleskobunun sonradan düzeltilen arızasına şahit olduk. Hepsi birer makine olmakla birlikte kuşaklarca insanın hayalgücünü beslemiş, insanlığa yeni ufuklar açmış ikonik nesnelerdi. Sanki bir devir kapanıyor hissi hiç gitmedi üzerimden.
Oppy’nin uzak ve soğuk bir gezegendeki ölümü benim gibi pek çok insanı Mars’a inişine sevindikleri gibi üzülmesine neden oldu. Umudum o ki bir gün Mars’a gidebilirsek ufaklığı alıp dünyaya geri getirebilelim. 15 yıllık çabasıyla bunu fazlasıyla hak etti. Hala çalışabiliyor olursa belki biraz da mavi gezegende dolaşmak ister. O güne kadar Mars’ta kumların arasında bir gün buluşmayı umduğumuz güne kadar bizi beklemeye devam edecek.